9 Şubat 2010 Salı

Başlangıç

Aylardır düşünüyorum bu günlüğün ilk yazısının ne olması gerektiğini. Çok önemsiyordum ilk yazıyı. İlki nasıl olursa gerisi de öyle gelir diye düşündüm hep. Birkaç taslak da hazırladım ama bir türlü beğenemedim yazdıklarımı. En sonunda şimdi oturdum içimden ne geliyorsa yazıyorum. Artık bu günlüğün bir başı olmasın ya da ne bileyim başı unutulsun, önemsizleşsin istiyorum.

Sürekli akan bir nehre bir damla boya damlatmış bulunmaktayım. Bundan sonra o boyanın nasıl dağılacağını, nerelere tutunacağını, renk değişitirip değiştirmeyeceğini göreceğiz.